VUSLAT


Ilık bir bahar düşüyor dilime,
Lime lime eden acının içinde açan kırmızı bir gül oluyor acım,
Sabahın elleri oluyor rüzgar.
Nahifçe bir şarkı koyuyor yanaklarıma,
Aynı kelimenin içinde farklı hislerin tercümanı oluyor hayat…
Bülbüllerin ahengine düşüyor bulutların kanatları,
Bir ahenk başlıyor kristal kıvrımlar misal,
Semanın saçlarını yıkıyor bir hengame,
Vedalar kesiyor yollarda adımlarımı,
Bir ritim saklı doğanın bağrında,
Hepsini içimde duyumsuyorum…
Bir sır saklıyorum içimde;
Gölgelerden kıskanıp tutuyorum en derinimde,
Âyan edemiyorum gizli bırakamıyorum,
Bir arafın ortasında sükût oruçlarına yaslıyorum her şeyi.
Sustukça batıyor sineme konuşmaya çaliştikça kanatıyor harfler,
Ramazanın hilali aksediyor sadrıma,
Ve hüznün yaprakları dökülüyor satırlarıma
Kirpikleri kapanıyor kalbimin…
Bir siyahlık bozuyor beyazın bütün dengesini,
Ellerinde büyütüyor güvercin gözbebeklerimi. Bütün yüklerimi bir çiçeği sular gibi bırakmak istiyorum.
Yol kenarlarına bütün hasretimi ekiyorum.
Dualar suluyor pencere önlerimi,Bozuluyor sonra ulu orta bütün makamlarım…Sırlayıp uyuttuğum her şey ayyuka çıkıveriyor,Yaprakların mûsikisi gönlüme bir güzellik ekiyor.Sonra avuç avuç huzuru büyütüyor yeşiller,Sonsuzluğa merdiven oluyor içimdeki sessiz çığlıklar,Gönül manzaramı seyrediyor ufuklar… Maviliğe bir kapı aralıyor bütün sevinçler, Renklerin kokusu duyuluyor ötelerden,Bir durgunluk kaplıyor kelebeklerin bakışlarını,Yetmiyor zaman… Bir ritmin sancısında eriyor telaşlar.Kasırgalar tufanlara kardeş oluyor. Ayın kıvrımlarinda boğuluyor kâinat,Denizler küsüveriyor ummanlara, Ve içimin göklerini üşütüyor güneş…Kasıp kavuruyor sonra ateş.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir