Sizi sadece sevdikleriniz yaralar, sizin zaaflarınızı, sevdiğiniz şeyleri, üzüldüklerinizi, günahınızı, sevabınızı kısaca herşeyinizi adı gibi bilen biri sizi herşeyinizle çok iyi tanıyan biri vurur sizi kalbinizin tam ortasından; hem de hiç beklemediğiniz en boş ânınızda..
En çok sevdikleriniz, hep güvendikleriniz ilk onlar acıtır canınızı. Onlara verdiğiniz değeri hiçe sayarak; onlarla olan ilişkinizdeki emeğinizi görmezden gelerek sizi önce kullanırlar sonra bir köşeye atarlar. Sizden menfaatleri kalmayınca psikolojinizi, geleceğinizi, hayallerinizi düşünmeden sizi öylece bırakırlar ve arkalarına bile bakmazlar.
Aşkından öldüğünüz insan, uğruna herşeyden vazgeçtiğiniz/vazgeçeceğiniz o büyük sevdanız sizden sıkıldığında hiç bir çaba göstermez ve sizi bırakıp gider. Sizin için en büyük yıkım bu şekilde terkedilmektir..
Çağırdığında hiç düşünmeden gittiğiniz, onunla her türlü kavgaya gözünüz kapalı girdiğiniz, yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediği dostunuz, kardeşim dediğiniz o insanın ihaneti sizi derinden yaralar…
Hastalandığında başında sabahladığınız, eline diken battığında ciğerinizin yandığı, derdiyle dertlendiğiniz nadir insanlardan olan evladınızın size yanlış yaptığında ise bu herhangi birinin hıyanet etmesinden farklı olarak sizi öldürmekten beter eder..
İnsanlar iki şekilde değişir birincisi sizinle ilgili şeyleri öğrenmeye başladığında yani sırlarınızı ve çok az kişinin bildiği şeyleri öğrendiğinde; ikincisi canları yandığında ve tahammül sınırları zorlandığında…
Ve maalesef bu değişme hali çoğu insanda olumsuz anlamda ve size zarar verecek şekilde değişir ki bu durum da sizin güven duygunuzu fazlasıyla zedeler ve güvenilmesi gereken insanlara da güvenemez hale gelirsiniz. Konunun temeli hakedene hakettiğini vermektir ve bu durum sizin adaletli ve sağlam bir karaktere sahip olduğunuzun en önemli göstergesidir.
Dünyanın son günlerine denk geldiğimizden midir bilinmez kurt ile koyun dost ile düşman iyi ile kötü doğru ile yalan ayırt edilemez hale geldi. Bu yüzden insan bilemiyor kim güzel kim çirkin kim iyi kim kötü kim dost kim düşman…
Önce onlar dökülüyor birer birer hani o üstüne titrediklerin sırtı yere gelmesin diye kendini siper ettiklerin vuruyor seni sırtından; hayat böyle işte bırak düşmeyi en ufak sallantıda bile patır patır dökülüyor dalından o emek verip olgunlaştırdıkların..
Düşmeyin sakın eğer düşecek olursanız öğretir size en sevdikleriniz kırık dökük enkazınızın içinden çiçekler artırmayı…